Kayıtlar

Yazı(m) etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Oturmaya (mı) Geldik...

Resim
Havalar iyice ısınmaya başladı. Ülkemizin en ücra yerlerindeki piknik alanları bile mangal aşkıyla yanıp tutuşanlarımızın (yani neredeyse hepimizin) istilası altına girdi bile çoktan. Bahaneyle, yine oturduğum yerden bir konu hakkında kafa ütülemek istiyorum. Spor tutkunu değiliz, tamam; ama hareketin en ufağına bile tahammülümüz yok sanırım. Evde oturup durduğumuz yetmezmiş gibi piknik alanlarında da tek yaptığımız bu. Bakıyorum, pikniğin başından sonuna kadar sadece mangal ve masa arasında turluyoruz. Evdeki mutfak ve salon arasındaki mesafenin fazlasını yürümek, doğal ortamda da  işimize gelmiyor. Eylem(sizlik) aynı, sadece manzaramızı değiştiriyoruz. Ormanda 15-20 dakika olsun yürüyüş yapmaya mecalimiz yok. Biraz gezip dolaşsak ve yaratılan güzellikler üzerinde biraz düşünsek olmaz mı, sadece ufak bir emek karşılığında? Maalesef olmaz! Emek; en çok değer verdiğimizi iddia edip en az umursadığımız şey. Aynı ekmek gibi. Yerde bulunca öper başımıza koyarız ama yıllık ekmek israfında

Sessiz Gündem: YEMEN – 2

Resim
Yemen dosyamızın ikinci kısmını oluşturan bu yazımızda Zeydilik, Husiler, Yemen’in sürekli sorunları ve neden paylaşılamadığı konularına değineceğiz. Zeydilik Yemen’deki Müslüman nüfusun yarıya yakınını Zeydi mezhebi mensupları oluşturmaktadır. Zeydîlik Şii mezhebinin üç kolundan birisidir. Bu kollar temelde Hz. Ali’den sonra gelen imamların durumu hakkında düşülen ayrılık sonucu oluşmuştur. Bunlardan on iki imamı benimseyenlere İmamiye (İsna aşeriye), yedi imamı benimseyenlere ise İsmailliye denilmektedir. Zeydiler ise dördüncü imamdan sonra (Ali, Hasan, Hüseyin ve Ali) imametin Muhammed el Bakır’a değil, 740 yıllarında Emevilerle savaşırken şehit düşen kardeşi Zeyd bin Ali’ye geçtiğini iddia ederek, diğer Şii guruplardan farklılaşmışlardır. Zeydilik ilk olarak Hz. Ali’nin bir müddet yaşadığı Kufe’de ortaya çıkmıştır. Zeydiler başlattıkları iktidar mücadelesinde başarılı olamayınca nüfuz boşluğu bulunan Taberistan (Hazar Denizinin güneyi) ve Yemen’de hâkimiyet kurdular

Sessiz Gündem: YEMEN – 1

Resim
Yıllardır Suriye ve Irak işgalleri gündemimizde yoğun bir yer tutuyor. Oysa tıpkı Myanmar ve Doğu Türkistan ve daha birçokları gibi çok da gündemimiz de olmayan ancak siyasî ve askerî krizin yanında oldukça büyük bir insanî krizin yaşandığı bir ülke var:  Yemen! Zaman zaman ana haber bültenlerinde yer alsa da, gerek tartışma programlarına konu edinilmemesi gerekse yeterli sıklıkta haber konusu olmaması nedeniyle daha çok internet sitelerinden takip edebiliyoruz Yemen’deki iç savaşı. Bu yazı serisi, dikkatlerimizi biraz bu ülkeye çekmek amacıyla hazırlandı. İlk olarak ülke ile ilgili bazı temel ve tarihi bilgilere geçelim. Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Yemen’in bugünkü nüfusu yaklaşık 30 milyon. Ülkede kişi başına milli gelir 2 bin 500 dolar civarında ve iç savaş nedeniyle ekonomi büyük bir hızla küçülüyor. 2017 yılı itibariyle yüzde 52’sinin elektriğe sahip olmadığı Yemen nüfusunun yüzde 81’i insani yardıma muhtaç durumda yaşıyor. Yemen’de %1 oranın

Çanakkale geçilmedi (mi)

Resim
Baştan şerh düşmekte fayda görüyorum. Bu yazının amacı kesinlikle bu büyük mücadeleye, kahramanlığa herhangi bir leke sürmek veya çamur atmak değildir. Bu toprakların en cesur, en fedakâr ve hatta en aydın insanları hak bir dava uğrunda, bir insanın ömründe verebileceği en büyük şeyi yani canlarını vererek “Allah yolunda öldürülenler” mertebesine ulaştılar. Yazının amacı, her konuda olması gerektiği gibi bu konuda da duygusal, hamasi ve aşırı söylemlerden uzak durarak bir bakış açısı geliştirmeye çalışmaktır. Çanakkale Savaşı’nda yaklaşık olarak müttefiklerin 252.000, Osmanlı’nın ise 250.000 kayıp verdiği yaygın bir söylem ise de Genelkurmay Başkanlığı'nın 1980'de * yayımladığı “Birinci Dünya Harbi'nde Türk Harbi 5. Cilt 3. Kitap”ta geçen bilgilere göre şehitlerimizle ilgili kayıt altına alınmış şehit rakamı 57.263’tür. Burada dikkat edilmesi gereken husus, Osmanlı kayıtlarının sadece savaş esnasında ölenleri şehit olarak kaydettiğidir. Yaygın olarak bilinen 250.000 s

Örümceğin sırtındaki haç

Resim
Araneus diadematus... Anadolu'da yaygın olan bir türünün ayırt edici özelliği sırtındaki bu haç simgesi imiş. Bu bilginin doğru olup olmaması bir yana resminden de anlaşılabileceği gibi sırtında bariz bir haç simgesi var ve resimlerde arama yaparsanız çok daha fazla ve farklı haç simgeli örneklerini bulabilirsiniz. Bazı yabancı sitelerde bu resmi alıp Hristiyanlık propagandası yapanlara rastladım. Aslında oldukça tanıdık bir çaba bu... Gelelim bu tarafa... Belki son yıllardaki Kur'an okumalarının da artışı ile en azından genç neslin bu tür resimlere bakışı makul bir seviyeye gelmiş olabilir ancak hâlen medyada ve belli kesimlerde bu tür tabiat çizgileri Allah'ın yüceliğinin bir delili gibi anlatılıyor çeşitli program ve sohbet ortamlarında. Ağaç dallarının diziliminden tutun da karpuz kabuğunun üzerindeki berelerin şekline kadar uzanan bir "arayış"tan bahsediyoruz. Aramak güzel ancak aranan şey Allah'ın yaratma mucizesi değil de objeler üzerinde şu

Yılbaşı alerjisi...

Resim
1 Ocak 2018... Pazar günü, öğle namazı öncesi...Caminin yarısı doluydu ve vaiz şöyle diyordu: "Bir Alman kurban bayramında bayram namazına gelse, kurban alıp kesse ne dersiniz? Müslüman olmuş dersiniz değil mi? Peki bir Müslüman evine çam ağacı alıp, yılbaşı akşamı hindi pişirip, içki içerek yılbaşı kutlarsa ona ne denir?" Neredeyse herkesin bildiği ama bilinçli veya bilinçsiz, sürekli atladığı konu şu ki modern yılbaşı kutlamalarının Hristiyanlıkla da çok bir alakası bulunmuyor. İşid'in eylemleri ne kadar "İslâmî" ise modern dünyanın yılbaşı kutlamaları da o kadar Hristiyanîdir. Bir an kendimizi Almanya'da veya halkının çoğunluğu Hristiyan olan başka herhangi bir ülkede düşünelim ki bu şekilde olan yüz milyonlarca Müslüman var. İnsanlar taşkınlık da yapmadan uygun şekilde noel kutluyorlar veya paskalya kutluyorlar. Bir Müslüman olarak nasıl bir tavır alacağız? Tersinden düşünelim. Ramazan ayında gayrimüslimler veya en azından temsilcilerinin katıldı

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler