Kayıtlar

ahiret etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dede...

Resim
"Allah taksiratını affetsin" dediklerinde en azından bende bir rahatsızlık oluşuyor, sanki rahmetli günahkarın biriymiş gibi hissediyorum. Taksir ve kasıtlı günah aynı şeyler değil farkındayım ama istemsiz bir duygu bu. Yıllar önce Türkmeneli TV'de bir programda rastlamıştım. Konuşmacılar sevdikleri birinin adını anarken (kişi sağ bu arada) "Allah affetsin" dileğiyle birlikte söze başlıyorlardı. Allah'ın affı olmadan hiç birimizin cennete giremeyeceğinin âdetlerde yerini bulmasına güzel bir örnek aslında. Bu nedenle "taksirat affı" dileği sunan herkesin ardından bu düşüncelere dalarak kendimi yeniden ikna ediyorum. Aslında gittiği için değil üzüntümüz. Keşke hepimizin bu şekilde bir hayatı ve ölümü olsa... Yaklaşık 95 yaşındaydı rahmetli. Asıl üzüntümüz biraz daha beraber olamayacağımızdan.  Semerciymiş çok eskiden. Son gece kalkıp iğne iplik istemiş, yattığı yorganın kenarını dikmeye başlamış. İnsan hafızası çok ilginç... Gerçek anlamda sini

Bir Karikatüristin Ölümü Üzerine

Resim
İsveç'teki bir yerel gazete olan Nerikes Allehanda 2007 yılında  Lars Vilks'in, Muhammed aleyhisselama hakaret içeren karikatürlerini yayımlamış ve karikatürler doğal olarak tüm Müslümanların tepkisine neden olmuştu. Medeni Batı, bunu zaman zaman yaparak üzerimizde birikmiş olan gerilimi atmamızı sağlar. Böylece onların düzeni bozulmaz, bizler de tepki göstermenin huzurunu yaşamış oluruz. Bu tür provokatif eylemler zalim rejimlerin unsurları tarafından tarih boyunca bilinçli veya bilinçsizce yapılagelmiştir. Burada değinmek istediğim konu bu değil zaten. Lars Vilks 3 Ekim 2021 tarihinde otoyolda bir trafik kazası geçirdi ve yanarak öldü. Müslüman kardeşlerimiz arasında bu durum "Allah'ın gazabı" olarak yorumlandı. Kendisinden önceki ve sonraki, adına karikatür bile denemeyecek olan çizimlerin sahiplerinin birçoğu da ya öldürüldü ya da ölüm tehdidi alıyor. Bazı şeyleri baştan söyleyeyim ki "gavur sevicisi" etiketi vurulmasın hemen, çünkü değilim. Ayrıca b

İlk Günah

Resim
Cennette mutlu mesut yaşıyorlardı. Dünyada veya öteki alemde, artık o cennet (bahçe) her neredeyse... Günah nedir bilmiyorlardı. Günah bir seçenek değildi belki de. Allah azze ve celle, onlara bir seçenek sundu: "Bundan yemeyin". Sonra kendisine izin verilmiş olan İblis dahil oldu olaya ve kan(dırıl)dılar. Artık günah, onlar için bir seçenek hâlini almıştı. "Pişmanlık" da öyle. Ve utanç da... Örtünmeye çalıştılar ama neyi gizleyebilirlerdi ki Yaradan'dan? Yapamadılar. Sonra yalvardılar, pişman oldular. Malum birisinin yaptığı gibi kendi hataları için Yaradan'ı suçlamadılar ve hatalarını kabul ettiler. Bunu yaptıkça "insan" kalacaklardı. En güzel elbise de buydu zaten. Huzurlu bahçelerinden çıkarıldılar ama ellerinde "en güzel elbise" vardı. Onu giydikleri sürece her yer cennet olacaktı. Aslında bir düşüş değildi başlarına gelen ya da bir kovulma. İradeden ve tercihten bîhaber yaşarken, iyiliği ve kötülüğü bilinçli olarak seçerek ve bu

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler