Kayıtlar

baba etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Babam ve Bi de Patili Dostum

Resim
Çocukken babamın, meyve ağaçlarını neden hep evimizin önündeki bahçenin yol tarafına diktiğini anlamaz hatta sinirlenirdim; çünkü okula giden veya okuldan dönen çocuklar ağaçların dallarını kıra kıra toplarlardı daha yeni meyveye durmuş çağlaları ve hatta olmamış vişneleri. Ağaçlara mı üzülürdüm yoksa meyvelere mi, yoksa ben yiyemeden yok olup gitmelerine mi bilmiyorum; ama net olan şey babama olan kızgınlığımdı. İçeri dikseydi ya o ağaçları! O zaman aklımın almadığı bu olayda ne eğitici dersler olduğunu yaşım ilerlediğinde anlamaya başladım.  Akıl yaşta değil baştadır derler; ama bu söze bir şerh düşülerek yapılan meşhur devam kısmı da bulunur: "lakin aklı başa yaş getirir". Genç kardeşlerim kusura bakmasın, ben de yaşlı değilim gerçi; ama emin olun insan birçok şeyi el yordamıyla, deneye yanıla tecrübe etmeden asla anlayamıyor, bazen tecrübe etse de anlayamıyor, yanlış ve sabitleşen çıkarımlarda bulunuyor.  Babam neden ısrarla meyve ağaçlar

Çocuktan Öğrendim: Oyun(cak)

Resim
Oğlumun en çok oynadığı ve belki de en çok sevdiği şey bu idi, birkaç yaş daha küçükken. Oyuncak bile diyemiyorum, sünger bir koltuk yastığı. Araba, gemi, uçak, silah, motosiklet, çiçek, yatak, masa, kalem, at... Akla ilk gelen şeyden son gelen şeye kadar, birazcık hayal gücü ile her nesneye veya canlıya dönüşebilen bir "oyuncak". Çocuklara çokça oyuncak veya şekerleme almaya gerek yok belki de, sadece beraber kaliteli zaman harcamak gerekiyor eğlenmeleri için. Çok şey istemiyorlar ama onlara ayıracak vaktimiz yok artık; çünkü kendimize ayıracak vaktimiz de yok. Her gün bir dizimiz var, kahvede arkadaşlar bekler, takip ettiğimiz sosyal medya hesaplarının son gönderilerine bakmamız lazım, planlarımız "projelerimiz" var. Oysa çocuklarımız en önemli yol arkadaşlarımızdır. Onlarla geçirdiğimiz her özel an, sadece onları değil bizi de olgunlaştırıyor, iyileştiriyor. Bunu fark edemeyince, para verip aldığımız şeyleri onun için yaptığımız bir fedakarlık sanıyoruz,

Çocuktan Öğrendim: Kıskançlık

Resim
Bana veya annesine sarılan birisi olduğunda araya girip itiyor sarılan kişiyi. Hatta anne-babanın birbirine sarılmasına bile tahammülü yok. Belki de "kıskançlık" en primitif duygularımızdan biri.  Kendinden küçüklere veya büyüklere ilgi gösterdiğimizde sorun yok; ama yaşıtlarıyla biraz ilgilendiğimizde yine kıyamet kopuyor. Tek odak kendisi olmalı. Bütün çabası bu yönde. Çok tanıdık bir duygu aslında. Yedisinde ve yetmişinde aynı olma durumu, temel insan özellikleri açısından ne kadar da doğru imiş, heyhat!

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler