Kayıtlar

bursa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yaşlanınca...

Resim
"İnsan yaşlanınca her şeye ilgisini kaybediyor." Kutluca Köyünden* Ahmet amcanın sözleriydi bunlar. Eski topraklar en azından ilgilerini yaşlanınca kaybediyor. Bizim yetiştirdiğimiz nesillerse sanırım herhangi bir şeye hiç bir zaman gerçek anlamda ilgi duyamayacaklar. Artık çok çabuk yorulan, çabuk sıkılan ve mümkünse tek bir saç telini bile herhangi bir sebeple feda edemeyen insanların oluşturduğu bir çağı yaşıyoruz ve daha da kötüsü bunu katlayarak devam ettirecek kuşaklar bekliyor bizi. Belki yok oluşumuz da bu sebepten olacak. Bir çoğumuz haftada en az bir akşam 2-3 saatimizi bir televizyon dizisine ayırıyoruz. Bazımız listesine aldığı filmleri izliyor düzenli olarak. Sosyal medya ise başka bir dünya, günde en az bir saatini harcıyor çoğu. Bu kadar "vakit" ayırarak yapabileceğimiz hayırlı şeyleri sıralamaktansa şöyle desek yanlış olmaz: "Bu kadar düzenli vakit ayırarak yapamayacağımız herhangi bir şey yok." Yukarıda saydıklarım elbette gere

Bir(likte) olabilmek

Resim
İlk defa böyle bir papatya  gördüm. Birleşmiş üç sap ve üç çiçek. Otlar saplar bile birleşip çiçek açıyor ey insan! Azcık utanalım bari. 16 Haziran 2018

Misafirler

Resim
Küçük misafirlerimiz. Gerçi asıl misafir olan bizlerdik... Gölyaka Mh.- Orhangazi/BURSA 1 Temmuz 2018 Budaklar Mh. SAKARYA 29 Temmuz 2018

Oturmaya (mı) Geldik...

Resim
Havalar iyice ısınmaya başladı. Ülkemizin en ücra yerlerindeki piknik alanları bile mangal aşkıyla yanıp tutuşanlarımızın (yani neredeyse hepimizin) istilası altına girdi bile çoktan. Bahaneyle, yine oturduğum yerden bir konu hakkında kafa ütülemek istiyorum. Spor tutkunu değiliz, tamam; ama hareketin en ufağına bile tahammülümüz yok sanırım. Evde oturup durduğumuz yetmezmiş gibi piknik alanlarında da tek yaptığımız bu. Bakıyorum, pikniğin başından sonuna kadar sadece mangal ve masa arasında turluyoruz. Evdeki mutfak ve salon arasındaki mesafenin fazlasını yürümek, doğal ortamda da  işimize gelmiyor. Eylem(sizlik) aynı, sadece manzaramızı değiştiriyoruz. Ormanda 15-20 dakika olsun yürüyüş yapmaya mecalimiz yok. Biraz gezip dolaşsak ve yaratılan güzellikler üzerinde biraz düşünsek olmaz mı, sadece ufak bir emek karşılığında? Maalesef olmaz! Emek; en çok değer verdiğimizi iddia edip en az umursadığımız şey. Aynı ekmek gibi. Yerde bulunca öper başımıza koyarız ama yıllık ekmek israfında

Sen geceyi yarattın...

Resim
Ghazal Shakeri - Song Of the Red Dervish Bir kaç sene evvel Bursa'da İslam şehitleriyle ilgili bir programda fon müziği olarak duyduğum ilk günden beri arayıp durduğum ama bir türlü bulamadığım bu şarkıyı, bu akşam Aziz NESİN ve R. Tayyip ERDOĞAN arasındaki münakaşayı gösteren bir kesit izlerken, önerilenlerde gördüğüm linke tıklayarak bulunca çocuklar gibi sevindim. Sade(ce) bir ses ve bu kadar duygu... Sözleri de şahane. Merak edenler aşağıdaki linkten bakabilir. https://youtu.be/6CD7lis8hbo

Perhiz & Lahana turşusu

Resim
Gittiği piknik yerlerinde milletin bırakıp gittiği çöplere laf edip piknik boyunca ziftlendiği paket paket sigaranın her birinin izmaritini yere fırlatanlara çok gizli bir bilgi vermek istiyorum: o zıkkım doğada yaklaşık iki yılda yok oluyor. Ülkede 20 milyonun üzerinde sigara içen kişi olduğu ve hemen hemen hepsinin izmaritini oraya buraya attığı düşünülürse... ya da boşverin niye düşünülsün ki. Daha kendisine saygısı olmayanın başka herhangi birine veya herhangi bir şeye duyduğu saygı ne kadar samimi olabilir?  Ha bu arada geçen Bursa kent ormanındaydık. Belediye çok güzel düzenlemiş oraları ama biz hizmeti hak etmiyoruz. Yol kenarlarından ormanın en ücra yerlerine kadar her yere envai çeşit çöp atılmış, üstelik adım başı çöp tenekesi varken. Şuradaki yazının yazıldığı tarihten itibaren ki kendisi bu blogun ilk yazısı olur, kişisel gözlemlerim  çöp atma konusunda master yaptığımızı gösteriyor bana.  Şimdi yukarıdaki ademoğlu ile bu çöpleri atanlar arasında mantık olarak zerre fa

ilklerim

Resim
Otelde ilk kalışım, İlk ev kiralayışım, Camide ilk ayakkabı kaybedişim (Çalınmadı, değiştirildi), Yüzüğümü iş yerindeki klozet deliğine düşürerek ilk kaybedişim, İlk kelle söğüş yiyişim, Dağıstan mutfağından adını hatırlayamadığım bir yemeği ilk tadışım, Motorlu bir araçla (atv ile) ilk kaza tecrübem Ve ilk kez kahvede derbi maçı seyredişim (Fenerbahçe-Galatasaray)... Bursa'ya  ve tayinimin çıktığı ilçe Orhangazi'ye geldiğim günden beri sayamayacağım kadar çok ilklerim oldu ve oluyor; fakat artık daha sakin bir hayat istiyorum; çünkü bu ilklerin sonu pek hayırlı olmayabilir :) * Şu an her yerim ağrıyor. Bugün işyerinden, çok sevdiğim ve hakkını ödeyemeyeceğim bir abim, atv ile beni dağ-bayır, köy köy gezdirdi.  Fakat engebeli arazide atvde arkada oturmak tam bir zulüm. Hele bir de akşama doğru ilçeye dönüşte yaptığımız kaza var ki evlere şenlik. Virajı alamayıp kayalara efektif bir çarpış yaptık. Ama ben son ana kadar yaptığımız şeyin bir kaza olduğunu

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler