Kayıtlar

din etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yunus Emre ve Erte Namazı

Resim
Tasavvuf, vahdet-i vücûd düşüncesi veya fenafillah/ene'l-hak "mertebesi"... Tekke ve zaviyelerin devlet gücüyle kapatılmasının bile istisnasını teşkil eden bazı zümreler... Yakın olduğum cenahtaki uzak olduğum rasyonalist radikallerin aklına ilk olarak bunlar gelecek ve haklı bir önyargıyla yaklaşacaklar biliyorum ama sorun değil. Biraz -sadece biraz- farklı bir açıdan bakmaya çalışacağım büyük şair Yunus Emre'ye. Çok fazla zülf-ü yâre dokunmadan sadece birkaç şiiri üzerinden ufak bir değerlendirme yapmak istiyorum. Kimilerimizin yaptığı gibi yerin dibine geçirerek değil, ama yine kimilerimizin yaptığı gibi göğe çıkararak da değil...  Özellikle lise yıllarımda dikkatimi çeken bir konu vardı. Umarım hâlen aynı değildir. Din ile oldukça mesafeli öğretmenlerim nedense tasavvuf düsturlarını ve şairlerini çok seviyor ve onlardan örnekler veriyorlar, özellikle de edebiyat öğretmenlerimiz bu şairler ve onların şiirleri için yanıp tutuşuyorlardı. Bu sadece, dindar

Bilmek ve/veya İnanmak

Resim
Kavminin büyüklük taslayan ileri gelenleri, küçük görülüp ezilen inanmışlara, "Siz, Salih'in, Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu (sahiden)  biliyor musunuz ?" dediler. Onlar da, "Biz şüphesiz onunla gönderilene  inananlarız ." dediler. Araf 75 Yukarıdaki ayet aslında meseleyi olabilecek en yalın biçimde anlatıyor ancak içimdekileri şuracığa dökmeden rahat edemeyeceğim.   Bilmek ve inanmak konusundaki antik çağlardan gelen tartışmaları sona erdirecek haddim ve çapım yok ama düşüncelerimi ifade etsem ve kimse de kızmasa ne güzel olur. İnancının gerçekliğini ispat etmek veya birilerini inancından vazgeçirmek... Haydi bir Müslümanı Hristiyan olmaya ikna edelim, veya tam tersi. Pek mümkün değil bu. Ötekinin inancını değiştirmek için kendince çabalayan kitaplar, oluşumlar var fakat hepsi de halihazırda inananlar tarafından hazırlandığından karşı tarafa asla geçmiyor. (Yoksun/yoksul toplumların durumlarından faydalanarak adeta onları avlayan m

Âyin odaklı inanış

Resim
6-7 ay önce bir gazetede 18. yüzyılın ünlü Alman filozofu Immanuel Kant 'tan bir alıntıya rast gelmiş ve bir köşeye yazmıştım. Aslında sakladığım bu alıntı, birçok müslüman yazar tarafından da defalarca dile getirilen ortak bir gerçeğe işaret ediyor ancak bu durumun bir yabancı tarafından da kendi kültürü için tespit edilmiş olması paylaşmaya değer. Yani evet, gavur söyleyince daha anlamlı oluyor: "İnanışlar ve törenler, dinin bir deneyi olarak, ahlaksal bir mükemmelliğin üstüne çıkmaya kalktı mı din kaybolmuş demektir. İsa, Tanrı ülkesini yeryüzüne yaklaştırmıştır; ama yanlış anlaşılmıştır. Ve Tanrı ülkesi yerine rahiplerin ülkesi kurulmuştur içimizde. İnanışlar ve dinsel törenler, iyi hayatın yerini yeniden almıştır. İnsanlar da dinle biraraya geleceğine, binlerce mezhebe ayrılmıştır." Yine Kant'ın aşağıdaki görüşü de paylaşmaya ve üzerinde düşünmeye değer: "Dünyada en iyi şey, kâr-zarar hesabı yapmadan 'iyi irade'ye tâbi olmak, 'iyi niyet&

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler