Kayıtlar

filistin etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Babam ve Bi de Patili Dostum

Resim
Çocukken babamın, meyve ağaçlarını neden hep evimizin önündeki bahçenin yol tarafına diktiğini anlamaz hatta sinirlenirdim; çünkü okula giden veya okuldan dönen çocuklar ağaçların dallarını kıra kıra toplarlardı daha yeni meyveye durmuş çağlaları ve hatta olmamış vişneleri. Ağaçlara mı üzülürdüm yoksa meyvelere mi, yoksa ben yiyemeden yok olup gitmelerine mi bilmiyorum; ama net olan şey babama olan kızgınlığımdı. İçeri dikseydi ya o ağaçları! O zaman aklımın almadığı bu olayda ne eğitici dersler olduğunu yaşım ilerlediğinde anlamaya başladım.  Akıl yaşta değil baştadır derler; ama bu söze bir şerh düşülerek yapılan meşhur devam kısmı da bulunur: "lakin aklı başa yaş getirir". Genç kardeşlerim kusura bakmasın, ben de yaşlı değilim gerçi; ama emin olun insan birçok şeyi el yordamıyla, deneye yanıla tecrübe etmeden asla anlayamıyor, bazen tecrübe etse de anlayamıyor, yanlış ve sabitleşen çıkarımlarda bulunuyor.  Babam neden ısrarla meyve ağaçlar

Çeyizime bir kefen

Resim
Bize de paylaşmak düştü anca...

Bir görüş... (Kudüs)

Resim
Beni bu alıntıyla tanıştıran Hüseyin abiye teşekkürlerimle... Katılırsınız veya katılmazsınız ama üzerinde biraz olsun düşünmeye değer: -Alıntıdır- "Ellerindeki en değerli şey olan Allah’ın Kitabına sahip çıkamamış bir toplum, değil Kudüs'e hiçbir şeye sahip çıkamaz. Ancak boş sloganlar savurur. Gerçek anlamda sahip çıkılması gereken tek şey Allah’ın kitabıdır. Bu da ondaki her emri hayata aktarmakla olur. Üstelik Allah'ın yeryüzündeki hiçbir bölgeye sahip çıkılmasına dair bir emri yoktur ama faiz yemeyin, namazı tam kılın, zekatı verin, zinaya, içkiye, kumara yaklaşmayın emirleri vardır. Dünyadaki her beldeye ancak O'nun emirlerine uyularak sahip çıkılabilir. Oturdukları yerden asla güç yetiremeyecekleri işler için sloganlar savurmak görevlerini yapmamış acizlerin işidir...."

Bin kere nasıl?!

Yemen'de, Irak'ta, Afganistan'da, Arakan'da, Filistin'de, Suriye'de, Türkistan'da, Güney Amerika'da, Afrikada hasılı dünyanın dört bir yanında tarih boyunca bu kadar ölüme, cinayete, zulme doğrudan veya dolaylı olarak neden olup da akşamları kendi çocuklarının başlarını nasıl okşayabiliyorlar, nasıl uyuyabiliyorlar?!  Sana nasıl olduğunu söyleyim mi? Sadece bir su kuyusu olsa onlarca çocuğun ve toplamda milyonu aşan çocuğun hayatta kalabileceğini, bir kaç tane battaniyesi ve biraz kuru gıdası olsa ailesini hayatta tutabilecek binlerce insanın olduğunu, ufak ve ucuz bir operasyonla gözündeki kataraktı alınarak görmeye başlayabilecek kardeşlerimiz olduğunu  bildiğimiz halde (liste o kadar uzatılabilir ki...) biz hâlen nasıl bu şekilde yaşayabiliyorsak işte o caniler de öyle yaşıyorlar. Buna alışmak deniyor sanırım.  Çünkü ne büyük dertlerimiz var bizim... Yeni bir telefon, araba, ev-arsa filan almamız lazım. Koltuk takımını yenilememiz lazı

Zalimlere

Resim
Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla, "Onlar ittifak içinde oldukları zaman [bile], ancak sağlam kaleler içinden veya surlar arkasından savaşırlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir; sen onları birlik sanırsın, halbuki [aslında] kalpleri [birbirlerine] karşı soğuktur: çünkü onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur." Haşr Suresi 14. ayet

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler