Kayıtlar

Evlat Sevgisi & Allah Sevgisi

Resim
Bir muhabbet meclisinde bir abim şöyle demişti: "Akşam eve geliyorum ve fark ediyorum ki ben imanımı evladım kadar sevemiyorum..." Biraz durup düşününce fark ettim ki dil ile çok kolay söylenen ama uygulamada çok zor olan bir eylem bu: Allah'ı sevmek. Evlat sevgisi kişi ile çocuk arasındaki fiziksel bir bağ temelinde oluşan ya da başlayan bir sevgi. Bu bağ her zaman biyolojik şekilde başlamayabilir. Evlatlık çocuklar da aynı şekilde sevilebilir. Ama diğer bütün sevgiler çok daha farklı bir çaba gerektiriyor. Evladını anlamak gibi bir durumu olmaz çoğu zaman ebeveynlerin. Çoğunlukla elde olmaz bu anlamadan sevme durumu, sadece seversin. Ancak Yaradan'a duyulan sevgi diğer tüm sevgilerin temelindedir ve "Seviyoruz tabi ki" deyip bırakılamaz. İspat ister her daim. Aslında bütün sevgiler böyledir, teoride. Her "normal" insan ailesini sever ama bunu gösteremeyebilir veya farklı şekillerde ifade edebilir. Ancak bir yerde bu sevgi muhakkak kendini gö

En çok...

Resim
En çok sigaranı kıskanıyorum. Hüzünlüyken, neşeliyken, umutluyken, tükenmişken, sağlıklıyken, hastayken, hem de çok hastayken, dinçken, yorgunken, açken, tokken, uykuluyken, uyanıkken, çayın yanında, suyun yanında, benim yanımda... Her zaman onunlasın. Her şeye ama her şeye üşenirken bu merete hiçbir zaman ve zeminde üşenmeyişin beni ölesiye kıskandırıyor. Bu bir paranoya değil, acı gerçeğin daniskası hem de... Kendimi onunla kıyaslamıyorum ama "senin için canımı veririm" gibi şaşalı bir cümle kuran insandan, ben dokunmaya kıyamazken kendisini kendi elleriyle öldürüşünü seyretmekten usandığım için bunu bırakmasını istediğimde makul bir çaba beklemeyi hak ediyor olmalıyım. Evet, insanın herhangi bir alışkanlığını bırakması, ondan vazgeçmesi kolay değildir; hatta en zorudur, bunu çok iyi biliyorum; çünkü o kadar çok şeyden vazgeçtim ki... Kiminden pişmanım, kiminden değilim. Sevgime veya yaptıklarıma karşılık beklemiyorum, sadece biraz çaba bekliyorum ve biraz dürüstlük de f

Çelişki

Resim
- Selamunaleyküm - Aleykümselam - Bir çeyrek bilet verir misin? dedi...

Savaş&Barış

Resim
"En kötü barış , savaştan iyidir." Kimin söylediği ve ne zaman söylendiğine bağlı olarak, doğruluğu tartışılabilecek bir söz. Aslolan barış veya savaş değil, iyilik-adalet için mücadele etmek belki de.

Seni anlıyorum (?)

Resim
Birinin başka birini anlayabileceğini sanmıyorum. Kendimizi kandırmayalım. Kimsenin birbirini anladığı yok. Bir kere bu mümkün değil. Bu konuda gösterilecek çaba belki anlamlı olabilir ama bu bizi "anlama" sonucuna götüremez. Öte yandan birine veya bir şeye değer vermek, üzerine düşeni yapmak, bu ayrı bir konu. Nasreddin Hoca rahmetlinin damdan düştükten sonra etrafını sarıp tavsiyelerde bulunan kalabalığa: "Bana damdan düşen birini getirin, benim halimi ancak o anlar" şeklinde çıkışması dahi bu açıdan anlamlı gelmiyor bana. Zira insan olarak özellikle duygusal-duyusal hafızamız, zannettiğimiz kadar güçlü değil. En büyük felaketleri bile birkaç gün içinde unutuyoruz. Rahmetli tabi burada kendisi gibi o anda damdan düşmüş birini istiyorsa taşlar oturur yerine belki, yoksa geçmişte bazı sıkıntılar çekmiş olsak da tek hatırladığımız ve anlamlandırabildiğimiz şey şu "an"ımız oluyor. Bu bizim korunma mekanizmamız: unutmak. Unut(a)masak nasıl yaşarız? Bir

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler