Oğlumun en çok oynadığı ve belki de en çok sevdiği şey bu idi, birkaç yaş daha küçükken. Oyuncak bile diyemiyorum, sünger bir koltuk yastığı. Araba, gemi, uçak, silah, motosiklet, çiçek, yatak, masa, kalem, at... Akla ilk gelen şeyden son gelen şeye kadar, birazcık hayal gücü ile her nesneye veya canlıya dönüşebilen bir "oyuncak". Çocuklara çokça oyuncak veya şekerleme almaya gerek yok belki de, sadece beraber kaliteli zaman harcamak gerekiyor eğlenmeleri için. Çok şey istemiyorlar ama onlara ayıracak vaktimiz yok artık; çünkü kendimize ayıracak vaktimiz de yok. Her gün bir dizimiz var, kahvede arkadaşlar bekler, takip ettiğimiz sosyal medya hesaplarının son gönderilerine bakmamız lazım, planlarımız "projelerimiz" var. Oysa çocuklarımız en önemli yol arkadaşlarımızdır. Onlarla geçirdiğimiz her özel an, sadece onları değil bizi de olgunlaştırıyor, iyileştiriyor. Bunu fark edemeyince, para verip aldığımız şeyleri onun için yaptığımız bir fedakarlık sanıyoruz,