En İyisi Memur Olmak (!)


Kendisinden internet hizmeti aldığım için faturamı ödemek üzere akşam iş çıkışı yanına gittiğim bir tanıdığın sözleriydi:

- Keşke ben de memur olsaydım. Haftasonu tatil, bayramlar yılbaşılar tatil vıdı vıdı vıdı...
Bugün hiç değilse beni üstünde taşıma lütfunda bulunan bir arabam var. O zaman hiçbir maddi malvarlığım yoktu. Benimle aynı yaşta olan bu tanıdık muhteremin ise evi, arabası, iki tane dükkanı, muhtelif arazileri vardı ki bunlar sadece benim bildiklerim. Esnafla konuşurken çok üzerlerine gitmiyorum, onlar ne derse doğrudur, sorun değil; ama içimden şunu demek geliyor tabi: Tamam, gel yer değiştirelim kardeşim ya da kendine tatil yap, kazancın memur maaşına gelene kadar çalış, sonra bırak, hem sen hem varsa çalışanların rahat etsin. Allah'tan cezanı mı istiyorsun, her şeyin var, halen çılgınca çalışma hırsıyla doluysan bunda benim bir suçum yok!
Bak, ben senin işini bilmiyorum; kimlerle, nelerle uğraştığını, ne sıkıntılar çektiğini, nasıl bir stres altında olduğunu, kaç kere batıp çıktığını, ne riskler aldığını bilmiyorum, haklısın; ama sen de benim işimi bilmiyorsun. Gördüğün birkaç kişiyle değerlendiriyorsun herkesi, gerçi hepimiz öyle yapıyoruz.
Sabah sekizden akşam altıya yediye kadar, sadece tuvalet için mola veriyorum, öğle yemeğimi bile evden getirip masamda yiyorum çoğunlukla ki senin gibi çok kıymetli vatandaşların işlerini bitirebileyim. Bant işçiliği de yaptım, onda bile bu kadar yorulmadım. En azından belirli mola saatlerimiz vardı, bu işimde o da yok, adı memuriyet sadece. Her gün yüz binlerce liranın, riskli işlemin altına imza atıyorum. Tek bir hatamda sülalemin bile ödeyemeyeceği tazminatlar altında kalma ihtimalim var. İşi yetişmeyince ne kadar ekabirden tanıdığı varsa hepsini devreye sokup üstümüze çullanan kardeşlerimizin baskısı da en acı olanı. Her yerde haktan hukuktan bahsedip ilk fırsatta başkasının hakkına girmenin telaşındaki kardeşler...
Merak etme, ben senin işine özenmiyorum, her işin kendine göre zorluğu vardır, bunun farkındayım. Malın mülkün sende kalsın, gözüm yok; ama sen de benim haftasonu tatilimi gözünde o kadar büyütme.
Tabi haklısın, her memur işini sahiplenmiyor, aynen her esnafın işini sahiplenmediği gibi.
Ayrıca kriz zamanlarındaki sıkıntılarını bir ömür sürüyor gibi değerlendiremezsin. Sen tarlanı, arabanı satar idare edebilirsin belki; ama maaşlı insanların durumu kriz zamanlarında daha da aşağı iner. Sen fiyatlarına yansıtabilirsin krizi; oysa maaşlı insanın yansıtacağı bir yeri de yoktur. Herkes ona yansıtır. Evet, senin de satışların düşer, kazancın azalır vb. ama sen daha çok çalışınca daha çok kazanabilirsin; maaşlı çalışansa daha çok çalıştıkça sadece işi artar, kazancı değil. Nasıl olsa yapıyor diye daha fazla iş yüklerler üstelik. Bir de bu açıdan düşün istersen.
Neyse, bu şahsı anmak değildi amacım. Buna yakın cümleleri, bugün, sevdiğim bir esnaf abim de kurunca tuhafıma gitti. Canı sağ olsun. İşimin özelliklerini tam olarak bilmedikleri için, bu düşüncelerinden dolayı başkalarına kızmam anlamsız.

07/06/2022

Yorumlar

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler