Bağımsız Yargı


Asansör bekliyorum geçenlerde. Karşımda bir adam, gözümün içine bakıyor. Merhaba demem lazım insaniyet namına, kafam dalgın, demiyorum. Ağzımı açamıyorum, sebepsiz. O da demiyor, belki de benden bekliyor. Aynı kata geldik, indi ve bir şey demeden gitti, ben de bir şey demedim. Öyle odun gibi bir seyahat geçirdik beraber, otuz saniye boyunca.
 
Yaşadığımız tek bir olaya bakıp/takılıp çok çabuk kararlar veriyoruz birbirimiz hakkında. Hemen kesin yargılarda bulunuyoruz. Belki de her şey şu anlattığım olay kadar basit ve de anlamsız.
 
Artık yoruldum. Gençken her şeye ve herkese itiraz ediyor insan; hatta bunun gençlikten kaynaklandığını söyleyenlere bile. Eskiden yanımdakinin daha dindar olmak için yaptığını düşündüğüm takkesinden, sakalından bile rahatsızlık duyardım. Sanki ben çok matah biriymişim gibi. Zaman geçtikçe hepsi boş görünüyor gözüme. Sadece kendimi düzeltmeye çalışıyorum artık, en çok hatanın kendimde olduğunu fark edeli uzun bir süre oldu.
 
Yoruldum. En çok da kendimi mükemmel sanmaktan. Gençken başkalarını sürekli ve her konuda eleştirmek için her bir hücremde bulduğum güç artık yok oldu -çok şükür. 
 
Uzun yıllar boyunca ülkede iktidarı elinde bulunduran zihniyeti eleştirdik mesela. Sonra gücü elinde bulunduran grubu değiştirdik. Kısa süreliğine bir şeyler fark ediyor sandık; ama sonra hızlı bir şekilde eski kaotik düzenin geri geldiğine şahit olmaya başladık. Demek ki eleştiriyi yanlış yere yönlendirince çözüm de her gün uzaklaşıyormuş.
 
Herhangi bir sorunumuzu gerçekten çözmek istiyor muyuz sizce? Eğitim, hukuk, medya, inşaat, tıp, sosyal hayat, akademi... Hayatın her alanında boğazımıza kadar soruna batmış durumdayız ve hepimiz her yerde bunlardan bahsediyoruz, şikayet ediyoruz; ama şikayetimiz arttıkça sorunlarımız da artıyor. Bunun nedeni de bu sorunları çözmek istemeyişimiz aslında. Sadece durumdan şikayet edip durmamız da bu yüzden. Bir yıldan fazladır durmadan bombalanan küçücük bir şehri, Gazze'yi bile kurtaramıyoruz -Müslümanlar değil-  insanlık olarak mesela. Herhangi bir sorunu çözmek için en ufak bir çaba bile göstermiyoruz. Yerdeki çöpü alıp kutuya atmak bile umrumuzda değil. Sürekli bağcıyı dövmeye odaklıyız çünkü bağın tamamı bizim olsun istiyoruz.
Yine başladım değil mi eleştirmeye, şikayet etmeye? Herkesi ve her şeyi hiç durmadan eleştirme ve yargılama konusunda içimizde bitmeyen bir güç var. Gücümüz azalsa bile isteğimiz hiç azalmıyor. Belki bu yazının kendisi bile bunun ürünü. Bu gerçekten çok yorucu. Otlarla böceklerle ilgili metinler bu tarzdan daha faydalı aslında. Evet pat diye bitiriyorum.

Yorumlar

Rastgele

  • Fransa Bu, Ya Biz?
    Benim çabamla sonuç alınacağından değil ama…
  • ilklerim
    Otelde ilk kalışım, İlk ev kiralayışım, Camide…
  • Sanayi
    "Yirminci yüzyıl özellikle II. Dünya…
  • Özgüven Sorunu
    Pandemi nedeniyle maske ve mesafe kurallarına…

  • Trafik, klasik bir sorunumuz, eski ama…

Değerlendirenler

  • Anonymous
    AnonymousHayatın bütünü,gecmişimiz,dünümüz, bugünümüz,yarınımız.
  • Belki olur
    Belki olurElbette.
  • Hayat_Erkeği
    Hayat_Erkeğişiir okuyup sonrasında para istemesi, dilencilik değil. öyle denilmesi…
  • Belki olur
    Belki olurKıymetli bir abim şu yorumu yaptı: "Öyle masa başında oturmak gib…
  • Belki olur
    Belki olurBen ikisini karışık okudum. Birbirinin devamı gibi değiller, biraz bir…

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler