Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hastalık

Resim
Tedavi olmak için kullandığın şey, hastalığının asıl sebebi ise ne yaparsın? Kullanmasan öleceksin, kullansan çare değil...

Toprak...

Resim
Temiz ve alçakgönüllü topraktan çıkan insanoğlu! Ruhunu ve zamanını koru. Toprağa temiz olarak girmeye çalış! Sâdî - Bostan

Bir dize...

Dallarda incecik bir ışık kaldı sevgiden, Hem güneş, hem ay, hem yıldızlar ağladı... 2008 KPSS'de Türkçe bölümünde çıkan bir sorudan. 

Peygamber...

Resim
Gülümseyen bir çehre ama kederli Saygılı ama dimdik Mütevazı ama vakarlı Yorgun ama kararlı Bitkin ama mücadeleci Mutlu ama sakin Mutsuz ama ümitli Sessiz ama çığlık çığlığa Öfkeli ama müşfik Sevinçli ama mutedil Ağlayan ama sessiz Sahipli ama kimsesiz Gözü yaşlı ama içli Zayıf ama güçlü Kral ama taçsız Mağdur ama suçsuz Önder ama yurtsuz Yürüyen ama koşar adım Herkesle ama yalnız Yalnız ama herkesle Övgü dolu ama sitemkar Sade ama içten Fakir ama zengin Zengin ama yoksul Hükümdar ama halk Birisi ama baştacı Darda ama bölüşen Zorda ama yetişen Bağışlanmış ama af dileyen Güvende ama tedbirli Korunmuş ama temkinli Kudretli ama dertli Yaralı ama doktor Muhalif ama dosttur Müeddip ama zarif Meskün ama garip Muhacir ama fatih Mükedder ama mutlu Soylu ama kutlu Beşer ama seçkin Mübelliğ ama yetkin Muzaffer ama kuşkusuz Hatalı ama kusursuz Mustakim ama makbul PEYGAMBER AMA KUL. Prof. Dr. Ali Akyüz "Yaşayan Kuran Hazr

Jelibon

Resim
Bir arkadaşımdan duyup merak etmiş ve denemiştim. Bir gün suda bekletilmiş jelibonlar: 2008

Biz...

"Bu bizim karakteristiğimiz: Susarız, çok susarız; tepemize binerler, üstümüze çıkarlar; ayağa kalkarız, bu sefer de hiç oturmayız, her şeyi berbad ederiz." Erkin KORAY 2007 TRT2'de bir programda

Yapar mısın?

Havaya bir taş atsam ve taş havada kalsa, Yukarıya çıkar da taşı indirir misin? Dışıma kar yağerken içim ateşte yansa Rahatını bırakır, gelir söndürür müsün? A. Karakoç

Besmele

...Zalimlerin sofrasına besmeleyle oturmak...

Gönüldaş...

Resim
 Varsa bir gönüldaşın bağla gönlünü, Sonra da dünyaya kapa gözünü! Sâdî - Gülistan

Üfff ve de püff

Resim
Karahindiba, Yaz sonu - 2008

Tornet

Resim
Çeşitli semtlerde “bilyeli”de denir. Mahalleli çocukların F-1 yarış arabalarıdır. Bol yokuşlu yerlerde sık rastlarsınız, yani rastlardınız. Oturak olarak kullanacağınız bir tahtanın ön ve arka altına iki çubuk çakar, bu çubukların ucuna da teker yerine geçecek birer bilyeli rulman takarsınız. Dönüş kontrolü için bazılarında ön takım ayakla yönlendirilebilecek şekilde çakılmış olur. Çocuğun hayal gücüne göre ve çeşitli kanallardan (baba, dayı, marangoz amca vb.) aldığı desteğe göre çok farklı tornet modelleri de ortaya çıkar. Tornet önüne araba markası yapıştırmalar, oturak yerine minder çakmalar, rulman yerine özel tekerler takmalar veya işi abartıp 5-6 rulman takmalar filan... Eskiden bu bilyeli rulmanları bakkallar satardı, şimdi var mıdır bilmiyorum ama bir bakkal bulduğum ilk anda soracağım. Herkesin tornet yapma imkanı olmazdı bu yüzden çoğu çocuk bu rulmanları fırlatarak onun dönerek gitmesinden aldığı hazla yetinmeye çalışırdı. Ben de bir süre böyle yapmıştım.  

Uçak bileti...

Resim
Ocak sonu - 2009

Tekrar

Resim
Bu çağın insanları olarak tekrardan hoşlanmıyoruz. Hem de en küçüğünden bile. Oysa "tekrar"larla dolu bir dünyada yaşadığımızın farkında değiliz. Güneşin her gün doğudan doğup batıdan batmasından, her sonbaharda yaprakların dökülüp ilkbaharda tabiatın yeniden canlanmasından, sistemlerin ve galaksilerin kendi içinde ve dışında dönüşlerine kadar varan bir tekrar... En küçüğünden en büyüğüne kadar "tekrar"larla çevrili bir dünyadayız. Ama hiçbir "tekrar" diğeriyle aynı değil aslında. Tekrarlardaki farklılığı göremez hâle ge(tiri)len gözler, insanın "mutlu" olmasını da engelliyor. Bu tekrarları "aynı" sanan insanlar müthiş bir "farklılık" arayışı içine giriyor. Oysa ne yaparlarsa yapsınlar, hayat onları yine "tekrar" çıkmazının içine düşürüyor. İşte kaos o zaman başlıyor: Sürekli farklılık arama kaosu... Tekrarlardaki farklılığı, farklılıktaki tekrarı ve tekrarların üzerindeki birliği görmeye çalışan gözlerse kör edil

Ölüm

Resim
Ölüm bir rüzgar gibi esince bütün çanlar susar. Madem böyledir, o halde başında taç veya boynunda vergi yükü olmuş ne çıkar! Biri zuhal yıldızına yükselse, öteki zindana kapatılsa, ölüm gelince herkesi eşitler... Sâdî - Bostan

Ah Gençlik Ah!

"Bir de genç olacaksınız. Ben sizin gibiyken..." Bu ve benzeri ifadeleri bir kez daha duyarsam söyleyen kişiye ağız-burun dalacam (ama içimden). Nedir bu! "Şu an"ı kendi geçmişimizle değerlendirecek-kıyaslayacak kadar dar kafalarımız. Halbuki bir şeyi unutuyoruz; bizim geçmişimiz de başkalarının "şu an"ıydı ve onlar da aynen bunları söylüyordu belki de. "Ben sizin gibiyken"le başlayan cümleler, zamanın ve ona bağlı olarak da hemen her şeyin yaşadığı değişimi anlayamadığı için dünyanın en anlamsız cümleleridir ve bir gerçeği görmezden gelirler daima: Bu cümleleri söyleyen kişilerin de kendilerinden önceki gençlerden farklı olduğu gerçeği. Hem kendimizin hem de başkalarının başına gelen her olayı sadece kendi tecrübelerimize dayanarak yorumlamak, ne yaparsak yapalım vazgeçemeyeceğimiz bir huyumuz. Üç tane Yozgatlı (örneğe takılmayın) tanıyarak "Yozgatlılar şöyledir, böyledir..." diye genelleme yapabiliyoruz. Tanıdığımız insan say

Tuhaf

Resim
Bazı soruların cevapları olmuyor ve bazı ülkelerde de cevabı olmayan soruların miktarı çok fazla olabiliyor. Bir ülke düşünün ...Halkının çoğunun inandığı dine; değerlere inanmama özgürlüğü; hem hukuki hem entelektüel hem de kısmen bile olsa toplumsal olarak bir "hak" şeklinde kabul edilmiş olsun -ki inanç özgürlüğü, insanın varoluşundan gelen en tabii haktır. Ancak o ülkenin tarihinde öyle kişiler, kurumlar, kavramlar var ki onlara inanmıyorsanız "insan olmanız mümkün değil"... Onları asla eleştiremez, karşılarına herhangi bir alternatif getiremez ve hatta elleyemezsiniz bile. Haddinize değildir, küçük beyinleriniz almaz. İşte böyle ülkelerde cevapsız soruların sayısı ve cevap bulmanın sorumluluğu da fazla oluyor. Özellikle en temel sorunun yani "Neden?" sorusunun cevabını bulamıyorsunuz. Neden bu insanların ilahlarına bile inanmama özgürlüğüm varken, bazı şahıs-kurum-kavramları en küçük şekilde bile eleştiremiyorum?!  Resmî anlayışla halkın anlay

Aşk

Resim
Aşk ateş, nasihatse rüzgar gibidir. Yel ateşi alevlendirir. Sâdî - Bostan

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler