Geçen ay Ankara'ya gittiğimde kardeşimin bir ukelele aldığını gördüm. Çok hoş ve çok folk bi enstruman. Oynayıp duruken, dayıoğlu ile küçük bi video çektik. Tabi ukelelenin tarzını yansıtmam mümkün değil, anca tek tel gidip geldim; ama eğlence işte.
Her şeye rağmen mutlu olmaya çalışmakla, her şeye rağmen mutlu etmeye çalışmak arasında o kadar büyük bir fark var ki... Bencillikle diğergâmlık arasındaki fark gibi...
İlginç bir oyundu. Bu tür vurdulu kırdılı, sadist oyunlardan hep uzak durmaya çalıştım ama illa ki oynamışlığım oldu. Yöresel küçük farklılıklar olabilir veya her çocuk oyununda olduğu gibi oynayanlar kendi aralarında anlaşarak bazı şeyler ekleyip çıkarabilirler ama bizim oynadığımız simit'i hatırımda kaldığınca anlatayım. En az üç kişi olmalı ama asıl zevki 8-10 kişi ile alırsınız. Fakat oynayacağınız arkadaş grubunu iyi seçmelisiniz; zira birbirine gıcık kapan arkadaşlar bu tür oyunlarda biraraya geldiğinde büyük kavgalar çıkar. Ayrıca giyilecek ayakkabılar iyi seçilmeli, ne biliyim mesela sivri burunlu kunduralar veya bot tarzı şeyler giyilmemeli ve darbelerin sadece ama sadece ebenin dübürüne yapılması konusunda tüm oyuncularla hemfikir olunmalıdır. Yoksa zaten yapısı gereği bir kaç elden fazla sürmeyen bu oyun, daha ilk elden ebenin ağlayarak eve dönmesiyle son bulur. İlk önce bir ebe seçilir. Diğer her oyunda olduğu gibi ebe seçmede türlü türlü yollar izlenebilir, biz
"Hayvanı bağlamışsın, sabahtan akşama kadar yemek vermemişsin, işte öyle: Oruç tutuyorsun; ama namaz yok, örtü yok... Ne farkı var?!" Bir kitap dolusu laf söylesek durumu bu kadar çarpıcı anlatamazdık sanırım. Hacıannemize teşekkürler.
Hiç anlam veremezdim, söz verip de tutmanın bile cinsiyetle ilgili bir ayrımcılığa tabi tutulmasına. "İnsan" söz vermişse tutmalı, bu bir gurur, bir var olma meselesidir. Sözün kesinlikle yerine getirileceğini vurgulamak için bir de "erkek sözü!" kalıbını kullanmanın ne anlamı var ki diye düşünüp dururdum. Atalarımız bir söz söylemişse, bir deyim kullanmışsa bunun mutlaka geçerli bir sebebi vardır, evlenince her şeyi daha iyi anladım...
Gülümsüyorsam, Üstüne alınma, Bil ki sebebi sen değilsin, Gülümsüyorsam, Üstüne alınma, Hâlâ umudum var demektir. Gülümsüyorsam, Bil ki gerçek değildir...