Herkes Gibi
Tepki verme konusunda çok eksiğim. Kendi mizacımdan, yetişme şeklimden, birçok farklı parametreden dolayı olabilir bu bilmiyorum; ama böyleyim. Halbuki bir durum hakkındaki olumsuz görüşü hemen karşı tarafa bildirmek iletişim açısından karşı tarafın da bir hakkı. Sosyal ilişkilerde böyle olduğu gibi idari işlerde de durum bu. Katılımcı yönetimin tek yolu belki de bu mesela, yani şikayet/tepki mekanizması.
Eskiden hep karşı tarafın beni anlamasını bekler, kendimi yeterince ifade edersem insafa gelip bana insan muamelesi yapacaklarını sanırdım, ümit ederdim. Fakat yıllar geçtikçe gördüm ki bana yapılan ve yanlış bulduğum konulara karşı, doğru zamanda dimdik durup adamakıllı tepkiler vermeyince, muhataplarım -belki insan doğasının gereği- daha da ileri gidip işi çığrından çıkarıyor. Her müsamaha, başka yeni bir sömürüyü doğuruyor.
İnsanlara karşı giriştiğim bu tepki mücadelesinde yaptıklarım, beni olduğum/olmak istediğim kişiden/kişilikten uzaklaştırıyor; ancak fark ediyorum ki aksi halde toplum ve hatta en yakınlarım bile beni yok edecek.
Hemen hemen her yıl bıyık bırakırım birkaç ay boyunca. Bu sürede her seferinde gerek işyerinde, gerek yolda yürürken, gerek araç kullanırken ya da bir dükkana girdiğimde insanların bana yaklaşımları benim lehime değişir. Bıyık bir on yıl daha yaşlı ve belki de laf söyleyince cevap verecek sertlikte gösteriyor beni. Bu, tek seferde fark ettiğim bir konu değil. Yıllardır denerim bunu ve hiç şaşmaz. Kesince artık birçoğunun çocuk gibi görüp ona göre muamele etmesi işten değil. Bu sene ise sıkıldığım halde artık kesemiyorum bıyığımı aylardır; çünkü hayatımın bu evresinde kendimi bir ölüm kalım savaşında hissediyorum.
Yıllarca insanların belli bazı özelliklerinden şikayet ederek yazılı ya da sözlü şekilde kendimi ifade etmeye çalıştım. Şu an eskiden eleştirdiğim şeylerin bazılarını ben de yapmaya başladım. Bunlar itikadi konular değil -henüz- ama eskiden olsa yapmayacağım şeyler. Mesela bu yazının her cümlesini ögelerine ayırın, neredeyse tamamının öznesi "ben". Eskiden böyle yazmazdım; ama başta ben kendimi gömünce fark ettim ki başkaları mezarımı bile görünmez yapıyor. Olmayı istediğim kişi gibi değil, aklımı kaçırmamak için olmam gereken kişi gibi olmalı, içimdeki insanı korumak için belirli kabuklar edinmeliyim bundan sonra.
Ağlamayan çocuğa meme vermezler diye felaket bir atasözü var. Artık bunu bile arar olduk. Ağlamak tek başına yetmez, şimdi ağlatmak da gerekiyor, yoksa asla insan muamelesi göremiyorsunuz.
Artık ben de trafikte bana kızarak korna çalana -haklı ya da haksız olmam önemli değil- hemen korna çalarak karşılık veriyorum. Ben yokmuşum gibi davranan herkese ben de onlar yokmuş gibi davranıyorum. Tebrikler, artık beni de kendinize benzettiniz, artık ben de herkes gibiyim. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.
Yorumlar
Yorum Gönder