Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çocuktan Öğrendim - Araba

Resim
Güzel bir araba gördük, satın almak için paramızın yetmeyeceğini anlattım. - Ben sana büyüyünce alıyım babacım. - Sağ ol oğlum ama kendine de al tamam mı? - Zaten onu ben kullanıcam babacım. - Ama o zaman benim olmuyor ki... - Sana da akülüsünü alıcam babacım. 11.01.2020  

Çocuktan öğrendim - Boykot

Resim
Gazze soykırımının aklı başında tüm insanlara öğrettiği bir şey bu: Zalimin/Katilin ürünlerini boykot etmek. Çikolata alırken, deterjan alırken, dondurma, içecek, cips, ayakkabı vb alırken hep uyarıyor bizi kuzucuğum. Gevşediğimiz yerlerde: - Babacım bu boykot değil mi? diye bizi diriltiyor her seferinde. Bugün tişört alırken zalimi boykot edemeyenler yarın zalimin çarkına demir-çelik taşımakta beis görmüyor çünkü.Direnişin en çocukça halini bile yapmayanlarımıza selam olsun; zira en çok onların ihtiyacı var selama.  2025 yılı

Çocuktan Öğrendim - İlkler Zordur

Resim
Birinci sınıfta... Birkaç çocuk bizimkini biraz fazla itip kakmış. Vücudunda morluklar var. Mücadele etmiş ama çocuklardan birine gücünün yetmediğini söylüyor. Sonra gördüm o çocuğu, bizimkinden bile küçük fiziksel olarak. Demek ki her şey görüntü değil. Öğretmenine söylemiş olayı. Tahtaya çıkartıp uyarmış çocukları öğretmen. Kısa süre sonra iyi arkadaş oldular bu olaya karışanlar. Hatta bir tanesi en iyi arkadaşı oldu daha ilk yıldan. Nice düşmanlıkların dostlukla son bulabileceğine inancım yeşerdi; çünkü bu her zaman en cılız fidandır hayatta.   2021 yılı

İsraf (Normal)

Resim
( Daha önce de şöyle bir yazı yazmışım, beraber okunabilir: Aşırı İsraf    Demek ki buraya takılıp kalmışım. Değişememiş, değiştirememişim hiçbir şeyi.) ___________________________________ İsraf hayatımızın birçok alanına sinsice yerleşmiş bir hastalık. Günlük yaşantımızda çoğu zaman farkına varmadan bu tuzağa düşebiliyoruz. Atılan ekmekler, abartılı sofralar, yeni çıkan eşyaların muhakkak bizde de olması için gösterilen çabalar, yığınla alıp hiç giymedeğimiz kıyafetler, içki ve sigara gibi zararlı alışkanlıklar... Lüks arabalar için çok para harcanıyor, gereksiz kıyafetlere, organizasyonlara çok ciddi paralar veriliyor gibi konulara tepki gösteriyoruz ama işin esası şu ki hepimiz israf ediyoruz. Kimimizin milyonları var ve o ölçüde israf ediyor, kimimizin 45.000TL maaşı var ve o ölçüde israf ediyor. Bu konuda düştüğümüz temel çıkmazlardan birisi ise, (eğer yapıyorsak) başkalarına da yardım ediyor olmamızı, sadaka veya infakımızı; israfımızı meşru kılacak bir altlık olarak dü...

Ateş ve Duman

Resim
Eski bir sözdür bu, ateş almayan yerden duman çıkmayacağı; ama belki de günümüzde çok da anlamlı değil. Artık dumansız ateşlerin, ateşsiz dumanların bilimsel deneyler dışında da çıkarılabildiği bir dönemdeyiz. Hele ki ülkemiz bu anlamda pınarlar ve şelalelerle dolu.  Bir yanlışı yapan kendi grubumuzdan birisiyse o durumu her şekilde olumlu bir yöne tevil ediyoruz. Hiç eğip bükemeyeceğimiz sertlikte bir olaysa en fazla o yanlışı yapan kişiyi değiştiriveriyoruz. Yanlışı yapanın sürekli yanına kâr kaldığı diyarlarda yaşıyoruz. Fakat eğer bu yanlışı rakibi olduğumuz anlayıştan biri yaparsa vay hâline onun. Bunu sadece biz değil dünyadaki tüm gruplar yapıyor. Homojenlik iddiasında/çabasında olan tüm grupların, kurtuluşun sadece kendisinde olduğunu savunan tüm oluşumların mottosudur bu: Bizdensen sana korku yok! Tutarlılık... Bu sade ve basit duran erdem o kadar önemli ki umursanmadığında insanı dinden bile çıkarır. Ahlak sahibi olmanın hemen peşine gelir benim sıralamamda. Günlük hayatı...

Bağımsız Yargı

Resim
Asansör bekliyorum geçenlerde. Karşımda bir adam, gözümün içine bakıyor. Merhaba demem lazım insaniyet namına, kafam dalgın, demiyorum. Ağzımı açamıyorum, sebepsiz. O da demiyor, belki de benden bekliyor. Aynı kata geldik, indi ve bir şey demeden gitti, ben de bir şey demedim. Öyle odun gibi bir seyahat geçirdik beraber, otuz saniye boyunca.   Yaşadığımız tek bir olaya bakıp/takılıp çok çabuk kararlar veriyoruz birbirimiz hakkında. Hemen kesin yargılarda bulunuyoruz. Belki de her şey şu anlattığım olay kadar basit ve de anlamsız.   Artık yoruldum. Gençken her şeye ve herkese itiraz ediyor insan; hatta bunun gençlikten kaynaklandığını söyleyenlere bile. Eskiden yanımdakinin daha dindar olmak için yaptığını düşündüğüm takkesinden, sakalından bile rahatsızlık duyardım. Sanki ben çok matah biriymişim gibi. Zaman geçtikçe hepsi boş görünüyor gözüme. Sadece kendimi düzeltmeye çalışıyorum artık, en çok hatanın kendimde olduğunu fark edeli uzun bir süre oldu.   Yoruldum. En çok d...

Sıkıntı

Resim
- Alo, Bayram nasılsın? - .... - İyi işte işte n'olsun, sıkıntıdayım, halletmeye çalışıyorum. - ... * Her insan kendi derdini en büyüğü zannediyor galiba. Ya da daraltayım biraz, tanıdığım bir çok insan, başına gelen sıkıntılara, sadece onun başına geliyormuş gibi tepki veriyor. Öyle bir edebiyat parçalıyorlar ki şaşırıp kalıyorum. Sıkıntı anında, dert henüz aktifken bu tepkiler verildiğinde anlayışla karşılamak elbette mümkün, hatta karşılanmalı da ancak normal zamanında bile, daha önce yaşamış-bitirmiş olduğu dertlerle öyle bir arabesk haline bürünüyorlar ki, dünya üzerinde milyonlarca insanın el'an ne acılarla uğraştığı hakkında hiçbir fikirleri olmuyor. Galiba buna en sade anlamıyla  şükürsüzlük  deniyor. Maddi imkanları bizden biraz iyi olan insanları bile dertsiz, tasasız zannediyoruz. Bizim gözümüzde en mutlu insanlar onlar. "Keşke onlar gibi olabilsek." Parasının haddi hesabı olmayanlarsa zaten bizim gözümüzde cennette. Paraları var, başka ne dertl...

Rastgele

Değerlendirenler

Kim terörist?

Kim terörist?

Misafirler